sana bin kere güvenmek istedim, bininde de sırtıma bıçak sapladın. bin kere seni sevmek istedim, bininde de kendine aşık ettin. bin kere sarılmak istedim, bininde de herkese açık olan kollarını bir bana kapattın. bin kere sana doğru düşmek istedim, bininde de tutmadın.
bin kere seni aradım, bin kere açmadın.
-
seni ilk tanıdığım gün sanki daha önce nefes almamış gibiydim.
seni ilk gördüğüm gün sanki daha önce hiç bu kadar güzel bir şey görmemiştim.
sana ilk gülümsediğim gün sanki daha önce tebessüm bile etmemiştim.
bana ilk gülümsediğin gün sanki daha dün gibi, sanki daha önce hiç kimse bana gülümsememiş gibi.
-
kaç kere geldim sana, kaç kere koştum, kaç kere kaçtım. her seferinde neden yok saydın?
kaç kere pişman oldum, zamanı geri alamadım.
kaç sabah seni yeniden sevdim, yeniden aşık oldum. her gece beni perişan ettin.
kaç gece ben ağlayarak uyuyakalırken, sen güzel rüyalar görüyordun.
kaç kere sana kızarken, kendime kızmaya başladım.
kaç kere aramıza ördüğün duvarlara çarptım.
kaç kere bana kapattığın kapıların arkasında kaldım.
-
ben hep sana gelmek istiyorum, hep sana koşmak istiyorum.
her söylediğin yalana, "belki bu sefer doğrudur." diye inanmak istiyorum.
-
ben seni tanıdığım günden beri, başkasını tanımak istemiyorum.
ben seni gördüğüm günden beri, başkasını görmek istemiyorum.
ben sana açtığım kapıları bir tek sana kapatmak istemiyorum.
ben herkese kapalı olan kapılarımı bir tek sana kapatamıyorum.
-
ama sen beni tanıdığın günden beri, beni yüzüstü bırakıyorsun.
ama sen beni gördüğünden beri, bir tek bana bakmıyorsun.
ama sen bana açtığın kapıların hepsini suratıma çarpıyorsun.
-
ama sen, ben senden vazgeçmeye çalıştıkça, beni vazgeçmekten vazgeçiriyorsun.
-
ben seni tanıdığım günden beri, bana nefes aldırmıyorsun.