31 Ekim 2024 Perşembe

 bir daha atmayacak sanırken, hiç beklemediği anda yediği golle kendi evinde mağlup olmaktan kurtulamayan bir takıma döndü kalbim. rakip takımın da, ev sahibi takımın da eksiği vardı ama başabaş bir mücadele izlettirdiler. ev sahibi takımın form grafiği düşük, maç eksikleri de çok. son birkaç maçta yenildiler. gerçi bu sefer kazanır sandılar, geçen sezona kıyasla takımda daha az eksik vardı. 

yani canım senin anlayacağın, seni sevmeye çok yakınım. bu zamana kadar kırılan kalbimi senin de desteğinle onarmaya çok yakınım. bak burada bir dahi anlamı var ayrı yazılıyor. 

tamam bak büyüdüm artık. büyüyorum artık. ama çocukluğumda oynadığım kaygılarımı da yani bir kenara bırakamıyorum, onlarmış benim oyuncaklarım. çıkıp bir meydana bağırası var içimdeki çocuğun, nolur beni sevin diye. kaldı ki, bugün parka çıkarmıştım onu. yaşıtlarıyla, yaşıt olamadı diye hala benden hesap soruyor. sonra diyor ki, acaba artık olmasak mı. içindeki çocuk en fazla kaç yaş alır bir insanın?

hangi zamanın azabı bu?

göğsüne koyduğunda kafasını 5 yaşındaydı, haberin yok senin. o sırada iyileştirdi o yaşını. 

bak şimdi öyle değil, şimdi hak edebileceğim bir sevgiye atmak için can atıyor kalbim. bekliyoruz şimdi hayat benimle aynı hızda atacak mı diye. umarım hayatın da kalbi vardır. 

nereye yalvarmam lazım, bir seferlik her şey benim istediğim gibi olsun diye? n’olur!