27 Mayıs 2019 Pazartesi

kaçtığım(n)

herkes o kadar susuyor ki,
sessizlik bir çığ oldu,
üzerime düşüyor.
altında mı kaldım?
tüylerimi kopardılar.
o güzel, hayat dolu bakışlarımı çaldılar.
yazık mı oldu?
hadi gel sen söyle.
milyonlarca dakika geçti,
ben sustukça, içim dışıma kustu.
kalabalıklarımı kaybettim,
ayyaş bir şekilde dolanıyorum hayatın sokaklarında.
saat geç mi oldu?
herkes çok çirkin bakıyormuş,
ben sana bakarken farketmemişim.
ıssız bir adada uyanıyorum her sabah
ve elim ilk önce sigaraya gidiyor. 
çakmağımı nereye koymuştum?
bazen ağrıyor,
kanırtarak öksürtüyor,
çıkmaya çalışıyor belli ki,
ama olmaz!
bu sabah ilacımı aldım mı?
yol yok, alıştık bir kere
niyet zaten yok ortada,
çıkmazlardan çıkmaz beğendim,
bulamadı kimse, tuhaf.
duymuyorlar.
artık yapacağım bir şey yok,
içince en fazla ağlayıp, kendimle konuşuyorum.
içim geçiyor bazen,
duvarların içinden.
bir ben aşamadım,
ördüğüm duvarları.
aşmaklı ve biraz da yağmaklı
günlerim, geceye dönüyor.
güneş doğunca, ay ışığı sanıyorum.
ışıkları kim kapattı?
o halılar, ah o halılar!
geçenlerde süpürmeye çalıştım da,
nasıl toza dumana katıldı her şey.
her nefesim orda, yarım kalmış da,
benden eksilenler nasıl da oradaymış.
dur demiştin de, durmamıştı hani, o oradaymış.
buradayım demiştin de, o da ilave olmuştu ya hani,
o da oradaymış.
sevmiyorum demiştin de, uğraştırmıştı ya, o da.
o öyle değil demiştin, onun öylesi de oradaymış.
ilk kez kırılmıştı ya kalbin, o parçalar da oradaydı.
kaçtığın, yandığın ne varsa hepsi hala oradaydı.
kendine baksan, beni de görürsün.
benzerliklerimizden tanıdım ve o bakıştan bilirim.
korktum mu biraz?
kendimle aynalarda karşılaşmak isterdim,
halılardan evvel.
e ama artık yeter,
kaldırıyorum halıları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder