hiçbir yere ait olamıyorum. ben bir süs bitkisi değilim ve en güzel yerinde durmuyorum evin.
25 Temmuz 2020 Cumartesi
eyvallah
Sana bakıyorum bazen. Sevmiyor değilsin, onu görüyorum. Ama anlamıyorsun. Hiç de anlamayacaksın sanırım. Ve en çok bu acıtıyor. Ben kaçmaya çalıştıkça, aktif olarak inkar etmeye çalıştıkça, sen işimi daha da zorlaştırıyorsun. Hayatımda yaptığım en zor şeydi, sana başımdan geçen bazı şeyleri anlatmak. Anlatırken bile kalbim tekrar kırılmıştı. Ama inanmadın. Ve ben yeni eksilmişken, beni daha da eksilttiğini göremedin. Şimdi sen tanıdığın o küçük kızı gördüğünü sanıyorsun ama maalesef o ben değilim. Gördüğün o küçük kız, görmek istediğin kişiydi. Ama o ben değilim asla da olamayacağım. Benden geriye sadece yüzüm kaldı, gözlerim, ellerim. Ama gerçekten baktığında o gözlere, belki hissedersin ne kadar kaldığımı. Kırık kalbimle nasıl da her yaralayacak şeyden kaçmaya çalıştığımı, nasıl onunla ilgili hiçbir şey duymak istemediğimi belki anlarsın. Sen beni korumazken, kendimi korumayı öğrendim. Bunu ne kadar zor yoldan öğrendiğimi de sana asla anlatamam. Hayatımda senden, neden bu kadar uzaklaşmak zorunda olduğumu asla kavrayamayacağım. Uzaklaşmak zorundayım çünkü anlamayacaksın. Ve ben bir yerden sonra susmaya devam edeceğim. Sanki sesim şu an çok çıkıyormuş gibi. Örülen duvarlardan belki ben sorumluyumdur. Ama her şeyden o kadar korkuyorum ki, hep kaçmak istiyorum. Göz temasından kaçındığım için sürekli saatime bakıyorum. Çünkü gidecek başka bir yerim olmasa bile, yine de gitmem gerekiyor. Benim sana acıtan bütün detayları tekrar tekrar anlatmak için gücüm vardı ama sen anlamamayı tercih ettiğin her seferde biraz daha girdim yerin dibine. Bu düzeni beni bozmaya çalıştıkça sen neden bozmak istediğimi neden hiç merak etmedin? Sen parçaları birleştiremedikçe, ben daha da yaralanıyorum. Ve tekrar kaçmam gerektiğini fark ediyorum. Bunun ne kadar korkunç bir şey olduğunu da asla anlamayacaksın. Ve seni hayatımdan da söküp atamam. Neden ayak uydurmak zorunda olan bir tek benim hiç anlamıyorum. Biraz da sen adım atsan bir orta yol bulunabilirdi. Bunu biliyorum çünkü kaç seneme şahitlik ettin. Ben sana anlatmak için bir şeyler biriktirdikçe, senin yorgun oluşun varolmaya katlanmamı daha da zorlaştırıyor. Herkesten vazgeçtim ama senden ve sana olan inancımdan vazgeçemiyorum. Bu da beni zayıf biri yapıyor. Artık bir tek bu kaldı.Elinden gelmeyenler beni ben yaparken, beni benden o kadar çok götürdü ki. Beni büyütmek senin görevin ama gerçekten tek yolu, beni bu kadar parçalamak mıydı? Bu sözlerin altında kalan benim, çünkü bütün bu sözler beni ve hayatımı oluşturuyor ve hayatım her yeni bir kırılış sonrasında biraz daha üstüme yıkılıyor. Ben kalıyorum hep altta. Üste çıkmak bana göre değil ve üste çıkmak için kalp kıramam. Zaten yukarılar esiyordur ve ısıtmayacağını bildiğim için üşümeyi göze alamam.Bak bu yaşa geldim ne senden, ne başkasından yediğim tokatlar beni bu kadar yaralamadı. Bende ilk sıralarda olmak istiyorsun ya, bu kategoride ilk sıralarda yer alman bizi mahveder.Çok denedim her şeyi halletmeyi, halletikçe yeni şeyler sundun bana. Çoğu zaman senin bana verdiklerinle sınandım nefes aldığım her gün. Şimdi yine bir şey söyleme sırası sende. Seninle ilişkim hep eyvallahlar üzerine kuruluydu. Hala da öyle. Bu sefer de kahıra eyvallah!
hiçbir yere ait olamıyorum. ben bir süs bitkisi değilim ve en güzel yerinde durmuyorum evin.
hiçbir yere ait olamıyorum. ben bir süs bitkisi değilim ve en güzel yerinde durmuyorum evin.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder