2 Ağustos 2024 Cuma

 gözümü her kapadığımda elimdeki şişe kırılıyor. gözümü her kapadığımda bin kere ölüyorum. hatırlıyorum bir kere gözümü kapamasam da ölmüştüm. o günden beri, gelecek benim için bir şey ifade etmiyor. 

gözümü her kapadığımda o ana dönüyorum, açınca yine olduğum yerdeyim. hiç anlatmadım ama, bir yerde olmak bazen çok korkunç bir şeydir benim için, başka bir yerde olabilme ihtimalim varken.

mesela içimdeki çocuğu olduğu yerde bırakmak ve artık kendim olmak isterdim. kendimi, kendi yerime koyamayan biriyim. içimdeki çocuğa verdiğim sözleri tutabilecek gücüm olsun isterdim. unuttum kendimi, aşamıyorum dikenlerimi. duvar örmek mantıklı mıydı bilemiyorum artık, arkalarında kaldım, aralarına sıkıştım. 

kimden uzaklaşmak istesem en çok ona dönüyorum yüzümü, kendime. aynada göz göze gelmekten kaçınamıyorum artık kendimle. 

gözümü kapatınca her şeyin şekli değişiyor, her şey havada uçuşuyor. şimdi ben öfkeme yasladım sırtımı her şeyin geçmesini bekliyorum.

tutturamadığım dikişlerin iğneleri batıyor. korkma sana değil, her şey hep bana batıyor. zaten ondan delik deşiktir kaderim. ağrım çok, yaşadığımız her şey oraya yerleştiğinden beri. 

iki elimizi bir araya getirip hiçbir şeyi toparlayamadık ya, en çok da ona acıyorum. sadece dünyevi bile sayılamayacak savaşlarda cephe arkadaşıydık. onda da hep ben vuruldum. 

bazı cevapları alabilmek için doğru soruları soramam. ama bazı kelimelerin çok yersiz olduğunu biliyorum. 

ama sen sanki içimi bilmiyorsun, eskiden orada olduğunu ne çabuk unuttun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder