biliyorum seni de uyutmuyor geceleri.
o kadar ağır ki, gündüz bile uyuyakalamıyorsun.
kurduğun düşler ufak ufak sisler arkasında kalıyor.
bulamıyorsun tutunacak bi şey.
ekşimiş şarap gibi hissediyorsun kendini değil mi? ben de
öyle.
hayatın tek düzeliğinden şikayet ederken, hayatının tek düze
olmasını özlüyorsun.
çok istiyorsun defolup gitmek buralardan.
ama tutan şeyler var, kediler var.
saatlerdir karanlıkta bütün camlar kapalı, sigara
dumanlarından evinin tavanında bulutlar oluşmuş bi şekilde oturuyorsun.
ellerin titriyor, kafan allak bullak ama yaşamaya
çalışıyorsun.
yazmaya çalışıyorsun. çünkü kanayan yaralarını bu şekilde
bantlıyorsun.
aramalara cevap vermiyorsun.
evde bulduğun bütün saçma sapan sigaraları içiyorsun.
nedensiz, sorgulamadan, düşünmeden yaşıyorsun. ama karşına
hep bir soru işareti dikiliyor.
bazen yaşadığın şeylere anlam bile veremiyorsun.
şu hayatta kendine yaptığın tek iyilik, insanların
söylediklerini umursamamak ve kendini hasta gibi hissettirmelerine izin vermemek,
hasta bile olsan.
çok kırılmışsındır hayata, kaybetmeye saçlarından başlarsın.
diyorum ya düşünmüyorsun bi şeylerin varacağı noktayı. noktayı
ne yapacaksın ki zaten, bi sike yaramıyor.
çoğunluğun aksine, yalnızken mutlusun ve insanların sana
deli gözüyle bakması sikinde değil. olmasın da zaten. ne gerek var?
ilk kez bu kadar çok yaklaştın ölüme. uçurumun kıyısındasın. hafif bir rüzgar esiyor ve sen 18 yaşındayken ölümü düşünüyorsun.
ilk kez bu kadar çok yaklaştın ölüme. uçurumun kıyısındasın. hafif bir rüzgar esiyor ve sen 18 yaşındayken ölümü düşünüyorsun.
yalnız da ayağa kalkıyorsun. o uçuruma tükürüp arkana
bakarak ilerliyorsun.
hayatın boyunca tek bir dileğin vardı. ama sen bile
bilmiyorsun dileğini.
sokaklardır evin o yüzden evden çıkmak istemezsin hiç.
kurduğun cümleleri kimse anlamaz, anlayanlar sana ‘’ayaklı
ironi’’ der.
herkesin kafa cinayet bilirsin.
asla bi şeye nokta koyamazsın. o yüzden hiç büyük harfle
başlayan cümlen olmamıştır hayatın boyunca.
yolda yürürken bakarsın o salak suratlara.
hepsinden nefret ediyorsun biliyorum.
ama yine de hepsine birer şans veriyorsun. bazılarına
2,3,4..
ve birkaçına hayatını sikme özgürlüğünü bile.
her zaman bi umut olduğuna inandın. ama hiç umutla
karşılaşmadın.
zor ve karmaşık bi yolda tek başına yürüyorsun ve bu senin
seçimin.
kendine yazık etmekten başka bir şey değildir çoğu zaman hayatın. Ama bundan gram şikayetçi de değilsin.
uyuyup uyanmana bi sebep kalmamıştır.
ya da gerekli midir sebep?
belki sırf bunu düşündüğün için bakarsın tavana.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder