14 Eylül 2015 Pazartesi

-3

Söyleyebileceğim çok fazla bir şey yok.
Kelimelerim yok, düşünemiyorum.
Yeni bir hayat istemiyorum, yeni insanlar istemiyorum.
Kendimi hep kapattım yeni şeylere.
Çünkü alıştığın şeyleri kaybediyorsun, bunu kim ne yapsın ki?
Önemli olan, alıştığın şeyleri kaybetmemek.
Bir insan ya da başka herhangi bir şey.
Kaybetmemek için her şeyi yaptığında durup düşünüyorsun ama, yok.
Yine bir yere çıkamıyorum.
Çok koştum, gururumu da, inadımı da bıraktım. Bekledim sadece.
Anlamaya çalıştım.
Ama sanırım yapamadım, emin değilim.
En çok istediğim şeydi, seninle rakı içmek.
Şu an tek başıma içiyorum.
Ama hâlâ aklımda, hâlâ kalbimdesin.
Hep orada kalacaksın.
Kendi evinden başka bir evin var bende.
Ne zaman istersen gelebilirsin, ben arada topluyorum, tozlarını alıyorum.
Her an kapıyı açıp gelebilirmişsin gibi.
En azından aynı gökyüzüne bakıyoruz, belki bıraktığın nefesi içime çekiyorumdur -ki bu benim için onurdur.-
Diyeceğim o ki, gurur ve inat için çok kısa bi hayat yaşıyoruz.
Ne gerek var?
Kalk gel işte, burda her şey yemin ederim bıraktığın gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder