''belki artık vasiyetimi yazma zamanım gelmiştir.
omuzlarımın ağırlığıyla battığım suda boğuluyorum. ve sadece susuyorum. hepinize. artık tek kelime edecek halim yok. her şeyi kabul etmenin ağırlığıyla batıyorum. hangi birinize nasıl veda edeceğimi de bilmiyorum. zaten artık veda nasıl edilir bunu da bilmiyorum.
her gün benden eksilenlerle yaşamanın barbarlığıyla yazıyorum bütün bunları. iflasın eşiğindeyim. sonsuza kadar böyle atamazdım. seni daha fazla sıkamazdım. bir daha da asla böyle atmayacağım, bunu biliyorum ve artık bundan acı duymuyorum. bu kadar sıkışacağımı bilseydim, bir yerim olsun istemezdim ama yine de bu bedende tattığım birçok duyguyu tanıdığıma çok sevindim, kendi çapımda. bu kanı temizleyemiyorum artık, bırakıyorum neredeyse orada kalsın. bensiz de yaşamayı öğrenirsin ama ne kadar insan kalabileceğini kestiremiyorum.'' derdi kalbimin bir dili olsaydı.
yalvaracak bir ilah olsaydı geçer karşısına avazım çıktığı kadar bağırırdım. iyi olduğum özüm o kadar diplerde kaldı ki, dibi yanık bir tencereyim. bahtım da dibimle aynı kaderi paylaşıyor; kapkara.
dişlisi olamadığım o çark dönüp bana batıyor.
bütün bu acılardan gocunmuyorum, bariz bir şekilde dayanamıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder