belim bükük. sırtımda birçok yük. yürüyorum
senden beklentimi, sadece senin bana verdiklerine indirgerdiğim zamandan kopuyorum artık. özgürleşiyorum senden
et bile ayrılıyormuş tırnaktan. koca bir yalana inanmak gibiymiş, artık doğrulara bile inanmıyorum
kırdığın yerden birleştiremiyorum kalbimi ama batmıyor her zaman kırık tarafları. zamanla kaynar belki
iki cihan bir araya gelse bile, biz seninle göz göze gelmeyeceğiz artık
senin yüzünden her geçen gün daha da çok susuyorum, daha çok korkuyorum, daha çok kaçıyorum
bana vermediklerinin, benden aldıklarının bedelini ödüyorum her gün
uzanan elleri tutamıyorum, korkuyorum
desteklerden kaçıyorum, tek başıma kalmayı ve kalkmayı seçiyorum
her taşın altından küf çıkacak sanıyorum, elimi koyacak yer bulmakta zorlanıyorum
benden aldığın omurgamın yerine yeni bir temel atıyorum. artık daha güçlü basmak istiyorum ayaklarımı yere, daha dik durmak istiyorum
beni kendi yalnızlığıma bırakıp sen kendi kalabalığına karıştın, şimdi yeni bahçelerde çiçekler peşindesin
ben, yalnızlık kaç kilo çekiyor hesaplamıyorum artık
gülünecek halime de ağlamıyorum, ağlanacak halime de gülmüyorum haliyle. nerde nasıl davranmam gerektiğini senden öğrenmedim
başıboş tuğlalarının sonu geldi, artık bana bu enkazı toparlamak düşüyor
fin