içimden başka yerim yoktu o yüzden oraya yerleştim. yerleşince de kanıksadım diğer her şey gibi. bazı yerlerim dışarda kaldı ama önemsemedim.
bir milim bile oynadıysa tabaklarım dolapta, yeni yerinden haberim yok.
etrafım duymayan kulaklarla mı çeviriliydi de, kulaklarım kendi sesimle çınlıyor? gerçi kendimi bildim bileli bir zaman yolcusuyum, olduğum gibi sevildiğim bir yerden, olmamı istenilen bir yer arası mekik dokuyorum senelerdir.
bu yekpâre anın parçalanmayan akışını evim belledim, iyileşene kadar çıkmayacağım. lüks değil bu, iyileşmeye çalışırken kaybettiğim senelerim var.
aynalarda kendime rastlamayalı çok oldu. görünmez biri, aynalarda da görünmez gibi.
şimdi bu düğümler çorap söküğü gibi açılmıyor ama ben sabırdan da oluşmuşum, bu hesap kitapları hep sevgi için yapmışım; kendim için yani. artık varacak bir yerim olsun diye kaçmak istiyorum. bir yeri olana kadar insan kaç yer kaybeder? tosladığım duvarlarda izim var, çok uzaklaşmış olamam.
bu zamana kadar benden neler alındı hatırlamıyorum ama onları çok özlüyorum. o çocuğu zamanında yalnız bırakanlar, o çocuk büyümedi diye bana kızıyor. ben bu öfkeyi nereye koyup söndüreceğimi arıyorum. dünümde kalmadı gözüm, hevesim bugüne ve yarınadır.
insanın hatırladığı bir şeyi tekrar olabilmesi ne kadar zormuş, biraz da bunu deneyimliyorum. deneye yanıla buluyorum kendimi. ne güzel aslında, biriyken aynı anda bir sürü farklı kişi olabilmek. ama eskiden en ufak bir şeye heyecanlanırdım onu hatırlıyorum mesela. şimdi yeni bir şey söylemeye kalktığımda sesim kısılacak diye korkuyorum. bir şey bulunca hep kaybedeceğimi sanıyorum. mesela, taşı sıksam suyunu çıkarırdım şimdi kan verirken akıtamıyorum bile damarımdan kanımı. bulurdum kendimi eskiden, belki bir şarkının her sesinde, belki bir sahil meyhanesinde, sessizce sokulup ağlardım.
omuzlarımı hep kasılmış buluyorum, biz büyüyüp dünya değişirken. kalbime de bir rol buldum artık sağır, kör, dilsizi oynuyor. çünkü o günden beri huzurlu bir uykuya yatamadı.
vazgeçerken buluyorum kendimi, aynaya bakana kadar.
verilecek tek bir hesabım kaldı onu da kapatmak istiyorum artık. kendime olan bu borcu, doladım boynuma ama artık bu atkı bana uymuyor, çıkarmak istiyorum.
içimde yeniden şarkılar çalsın, ortalık festival alanına dönsün istiyorum. o çalan şarkıları sürekli başa almak istemiyorum, onları dinlemek istiyorum, duymak değil.
bazı şeyleri geçmişte bırakamayacak kadar gidebilecek bir yerim olmadığını biliyorum, kaçmak istesem kaçabilecek bir yerim olmadığını. beni eskiden üzmeyen şeylerin şu an üzmediği bir gün yok. her şeyde anlam aramak, her şeyin anlamını yitirmesine sebep oluyor.
bütün bu sebepler dünden değil diye düşünmek istiyorum. virgülleri nereye koyacağıma ben karar vereyim istiyorum.
hevessizim, çünkü kursağımdan vazgeçmek istiyorum. artık bir can havliyle, bir gayretle duyabildiğim heveslerin içime buruk bir şekilde dönüp de beni hançerlemesini istemiyorum. bir şeylerin üzebilme ihtimalini göze almadan, hiçbir şeysiz kalmayı tercih ediyorum.
bana bu rolü kim yazdı bilmiyorum ama artık bunu icra etmek istemiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder