25 Nisan 2025 Cuma

 seninle yerleştiğim, göz muayenesi yapılırken başını yasladığın makinenin ucundaki evden taşındım, sana çok uzaktayım, bilmiyorum aklın fikrin nerede. bir kahvede kapanan araları şu an regüle etmek de zor belki ama senin yerin sarsılmadı, böyle gideceğim benim de yoktu aklımda, zaten ben sana veda da edemem. küsülecek bir şey yokken bile küstüğüm çoktur, dönsem sebeplerinden biri de sen olursun. ama ben sana küstüğümde sen yoktun. bana anlattığın her şey aklımda, sesin kulağımda. her şey konuşulur seninle ama vakitler dardır, oysa ki senelerdir genişlettik. yine de, her şey her zaman konuşulamıyor. sözleri çok hesaba katmadığımız zamanları da katıyorum işin içine. 

hayatımda ilk defa gidebileceğimi farkettiğim an kaçmak istemedim. kaçtın da diyebilirsin istersen lakin gel gör ki, seni çoğu zaman anladım, en fiyakalı konular dışında. zaten sen erişilmez olmayı seversin, ondandır bu her şeyi göğsüne saklayışın.


z raporudur sadece

ama bilmezsin, hala dualarda, hala rüyalarda, çoğunlukla kendime sığındığım zamanlar da bile


bazı soruların cevabını beni tanımadığını öne sürerek vermeye çalışırken sen bazı zamanlarda, ben hangi duyguyu nereye koyacağımı bile bilmezdim bazen. 

tuttuğun ellerim bak nasıl büyüdü gördün mü? avuç içlerim de genişledi sanki, çoğu şeyi sıkmadan da tutabiliyorum aynı zamanda da bir sürü şey sığıyor. 

seni sevmek nasıldı onu daha kolay hatırlıyorum ama senin tarafından sevilmek nasıl hissettirirdi bazen bunu hatırlamaya çalışıyorum. o zamanlar bizde neler çıt ederdi? neler göğsümüzü kabartır, nelere gülerdik? şimdi sanki her şey daha az komik seninle paylaşmayınca. çünkü allah biliyor, onunla senden çok bahsediyoruz, bu kadar yakınken uzakta olmaya, uzakken yakın olmaya bir seninle alıştım. sen her daraldığında ya da koşturmalarının ortasında durup bi bakarsın ya göğe, berabermişiz gibi hissettirir. bazen hala düşünürüm, bu yolun çok daha öncesinde farklı bir sokağına sapsaydım nerede buluşurduk, hangi kitabın aynı sayfasında denk gelirdik? 

yolumuz şu anlık farklı yerlerde olsa da, bağımız hayatın ayırabileceğinden fazladır; bağımız bu hayata fazladır. bizimle ilgili en sevdiğimiz şeydir bu. zaten bu zamana kadar en güzel şarkılar bu yüzden sana yazıldı. 


hala ne olursa olsun, nerede olursak olalım yazmaktan en keyif aldığım, en geride dururken kendimi zorlayarak akıttığım konu sensin. bunu benden almadığın için teşekkür ederim. aldığın her şeyi verdiğin, yerine koyduğun için de. 

bu yolculukta çok engebe vardı aştık, git dedik gitmedik, bunları haketmediğimizi bile bile hakettiklerimize doğru sürdük arabalarımızı fakat her zaman cam kenarı senindi ama en güzel manzara da benimdi. 


kabalıkları, etrafında dönen dünyanın yörüngesine girmek zorunda oluşları bir kenara bırakınca;


anlayacaksın, neden sessizce gittiğimi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder